Saat 22:30'da kalkacak olan Minoan Lines bizi Ancona'ya götürecekti. Aslında amacımız direkt Venedik'e geçmekti fakat Venedik Liman Otoritesi'nin liman kullanımını iptal etmesi nedeniyle zorunlu olarak Ancona'ya biletlerimizi değiştirdik.
Not: Bu sene (2013) gidecekler için Venedik Limanı'nın tekrar açıldığını duydum.
Meteora'dan Igoumenitsa'ya yaklaşık 170 km.'lik bir yol olduğundan geç çıkmamıza rağmen limana erken vardık.
Daha önce Minoan ile Adriyatik geçisi yaptığımdan biraz tecrübeliydim.
Daha ekonomik olsun diye güvertede yatacaktık. Gerekli "ekipman"ların bir kısmını yanımızda taşıdık, bir kısmını ise Igoumenitsa'dan temin ettik.
Güvertede, yoğun olduğu dönemlerde koltuk sıkıntısı yaşanabildiğinden Tchibo'dan yer kaplamayan kendi kendine şişen minderlerden aldık. Hatta bu minderleri bazen seyir sırasında altımıza koyarak popomuzu da rahatlattığımız da oldu. Ayrıca her birimiz için birer şişme kamp yatağı ve şişirmek için de bir el pompası aldık. Üzerimizi havlular ile örtmek yeterliydi. Yine yer kaplamasın diye Decathlon'dan ince havlulardan aldık.
Motoru sabitlediğimizde kasklarımızı motorda bıraktık fakat çantalarımızı yanımıza almak zorundaydık. Dolayısıyla onları yanımızdan ayıramadık ve bize biraz ayak bağı oldular.
Gemide yiyecek ve içecekler gayet pahalı. Dolayısıyla gece için yanımıza birşeyler almak gerekti. Çevre marketlerden alışverişimizi yaparak gemi yolculuğuna hazırlandık.
Limana ulaştık biletlerimizi aldık fakat halen vaktimiz vardı.
Igoumentisa liman şehri olması nedeniyle konaklama dahil herşeyin fiyatı Yunanistan ortalamasından biraz daha yüksek. Şehir olarak çekici bir şehir de değil. Vaktimiz olduğundan biraz şehir dışına çıktık ve güzel bir plaj ve cafe bulduk. Günü orada geçirdikten sonra ise limana geldik ve beklemeye koyulduk.
Fotoğraflar çekiledursun gemi gelmiyordu :) Yaklaşık 1 saat gecikmeyle feribota bindik. Diğer motorlular nedense hep bizim scooterlara bakıyorlardı :))
Güverte rüzgarlıydı. Hemen kendimize bir yer bulduk ve yataklarımızı şişirip kendi bölgemizi belirlemek için hazırlıklara başladık. Rüzgar gitgide artıyordu.
Herkes hazırlıklarını tamamlamıştı. Hatta biz Igoumenitsa'dan tetrapak kutularda aldığımız şaraplarımızı açıp keyif yapıyorduk bile.
İleride zeka ürünü bir yöntem keşfettik. Tüm gece deli gibi esecek olan rüzgarda bir ara gözlerimi açtığımda neredeyse Eda'nın uçtuğunu gördüm fakat aşağıdaki resimdeki arkadaş tüm gece mışıl mışıl uyudu..... !!
Bu şekilde başladığımız gece, geminin aşırı rüzgar nedeniyle geminin farklı bir bölümünde sona erdi. Çok rahat uyuyamamıştık fakat idare ettik.
Bu arada kulak tıkaçları olanlar daha mutluydu. Çünkü güvertedeki ses hiç bitmiyor :)
Güzel bir güne uyandık. Artık İtalyan karasularındaydık ve Ancona'ya ulaşmayı bekliyorduk.
Günlük notlarımız vs. ile zaman hızlı bir şekilde geçti... Ve Ancona'ya indik. Saat 15:00'di ve bizim Venedik'e ulaşmak için 250 km.'miz vardı. Tabi ki direkt yola koyulduk.
*Katılımcılar: Çağrı Nakipoglu, Eda Pakkan, Mert Hüseyinoğlu, İglem Kayıhan Hüseyinoğlu
Not: Bu sene (2013) gidecekler için Venedik Limanı'nın tekrar açıldığını duydum.
Meteora'dan Igoumenitsa'ya yaklaşık 170 km.'lik bir yol olduğundan geç çıkmamıza rağmen limana erken vardık.
Daha önce Minoan ile Adriyatik geçisi yaptığımdan biraz tecrübeliydim.
Daha ekonomik olsun diye güvertede yatacaktık. Gerekli "ekipman"ların bir kısmını yanımızda taşıdık, bir kısmını ise Igoumenitsa'dan temin ettik.
Güvertede, yoğun olduğu dönemlerde koltuk sıkıntısı yaşanabildiğinden Tchibo'dan yer kaplamayan kendi kendine şişen minderlerden aldık. Hatta bu minderleri bazen seyir sırasında altımıza koyarak popomuzu da rahatlattığımız da oldu. Ayrıca her birimiz için birer şişme kamp yatağı ve şişirmek için de bir el pompası aldık. Üzerimizi havlular ile örtmek yeterliydi. Yine yer kaplamasın diye Decathlon'dan ince havlulardan aldık.
Motoru sabitlediğimizde kasklarımızı motorda bıraktık fakat çantalarımızı yanımıza almak zorundaydık. Dolayısıyla onları yanımızdan ayıramadık ve bize biraz ayak bağı oldular.
Gemide yiyecek ve içecekler gayet pahalı. Dolayısıyla gece için yanımıza birşeyler almak gerekti. Çevre marketlerden alışverişimizi yaparak gemi yolculuğuna hazırlandık.
Limana ulaştık biletlerimizi aldık fakat halen vaktimiz vardı.
Igoumentisa liman şehri olması nedeniyle konaklama dahil herşeyin fiyatı Yunanistan ortalamasından biraz daha yüksek. Şehir olarak çekici bir şehir de değil. Vaktimiz olduğundan biraz şehir dışına çıktık ve güzel bir plaj ve cafe bulduk. Günü orada geçirdikten sonra ise limana geldik ve beklemeye koyulduk.
Motorları sabitledik ve güverteye çıktık.
Güverte rüzgarlıydı. Hemen kendimize bir yer bulduk ve yataklarımızı şişirip kendi bölgemizi belirlemek için hazırlıklara başladık. Rüzgar gitgide artıyordu.
Herkes hazırlıklarını tamamlamıştı. Hatta biz Igoumenitsa'dan tetrapak kutularda aldığımız şaraplarımızı açıp keyif yapıyorduk bile.
İleride zeka ürünü bir yöntem keşfettik. Tüm gece deli gibi esecek olan rüzgarda bir ara gözlerimi açtığımda neredeyse Eda'nın uçtuğunu gördüm fakat aşağıdaki resimdeki arkadaş tüm gece mışıl mışıl uyudu..... !!
Bu şekilde başladığımız gece, geminin aşırı rüzgar nedeniyle geminin farklı bir bölümünde sona erdi. Çok rahat uyuyamamıştık fakat idare ettik.
Bu arada kulak tıkaçları olanlar daha mutluydu. Çünkü güvertedeki ses hiç bitmiyor :)
Güzel bir güne uyandık. Artık İtalyan karasularındaydık ve Ancona'ya ulaşmayı bekliyorduk.
.......
*Katılımcılar: Çağrı Nakipoglu, Eda Pakkan, Mert Hüseyinoğlu, İglem Kayıhan Hüseyinoğlu
No comments:
Post a Comment