Tuesday, July 16, 2013

Yamaha X-City ile Avrupa Turu 11. Bölüm(SON) - MILANO - SELANİK - ISTANBUL

Bugün size kötü bir haberim var. Hava kapalı ve yağmurlu. Ama yağmur öyle böyle değil. Siz misiniz Alplerden pırıl pırıl havada geçen dermişcesine yağacaktı yağmur 1 saat içinde. Milano'dan otobana çıkmamızla başladı. Zaman sorunumuz olmasa bir yerde durup beklerdik fakat saat 3'de Ancona'dan kalkacak feribot için 2 gibi limana girmiş olmalıydık.



Hesapta San Marino'ya uğramak vardı fakat iptal ettik...
Limana zamanında varmıştık. 











Biraz bitkin ve ıslak da olsak feribota binince biraz dinlendikten sonra kendimize geldik. Feribotun boş olması bizi rahatlattı. Uyumak için istediğimiz yeri seçebilirdik. Sabah olunca Yunan adaları karşıladı bizi. Yavaş yavaş turumuzu tamamlıyor olduğumuzu hissettik. Oradan direkt Selanik'e giderek otelimize yerleştik.

Selanik'te geleneksel şehir turunu tamamladıktan sonra kendimize güzel bir taverna bulduk, hatta arka masamızda İstanbul'dan bir hanım vardı. Doğal olarak bir süre sonra masalar birleşti. γεια μας :)

Selanik'in gece hayatı İstanbul'u aratmayacak şekilde. Gidecekseniz Cuma veya Cumartesi gidin derim...









        


       


       


       


       


        




Selanik'te dikkat edilmesi gereken başka birşey de motorların en iyi şekilde korunması. Avrupa'nın en ünlü motor hırsızları burada. Çalınması ile parçalar haline getirilmesi arasında sadece 1 saat fark var. AMAN DİKKAT...

Ve İstanbul yoluna çıkıyoruz. İnanın yolculuğun en zevksiz kısmı bu :(




Yunanistan otobanı Dedeağaç'a kadar mükemmel. Ne zaman ki Türkiye levhasını gördük yolda çukurlar başladı. Belli ki o bölümü özellikle yapmamışlar.

O yolu katedinceye kadar yarım saat saydırdım. Bu nasıl iş diye. Gelgelelim biz iyi yollara çabuk alışmışız. Bir de sınırdan geçtik ki, Türkiye tarafındaki yolları görünce yine Yunanlar yollara iyi bakmış... Motorla slalom yapmaya başladık. Bir de şaka gibi aşağıdaki tabelayı görüyorsunuz ya... Ne demek istediğini levhadan sonra daha net anladık. Eeeee, kişinin kendini bilmesi gibi bir erdem yok tabi... 


Welcome to the Jungle 

Velhasıl turumuzu tamamladık. 18 günde 4751 kilometre yol yaparak evimize ulaştık. Seyahatte en çok aklımda kalan kısım Como - İsviçre ve Alsace oldu. Aynı yerlere yine gidebilirim...

Bu arada x-city de gerçekten süper bir performans gösterdi.



Son olarak, herşeyden önemlisi yanınızda 4751 km. boyunca neşe saçan ve yüzünden gülücükler eksik olmayan bir artçıyla bu yolu yapabilmek...

Teşekkürler Aşkım... 

*Katılımcılar: Çağrı Nakipoglu, Eda Pakkan, Mert Hüseyinoğlu, İglem Kayıhan Hüseyinoğlu

7 comments:

  1. VAy be, bu kadar güzel olabilir ancak.Yüreğinize sağlık, genç çiftlere ilham ve cesaret verdiğinizden emin olabilirsiniz

    ReplyDelete
  2. Çok güzel bir tur olmuş. Yazılarınız ve emeğiniz için teşekkürler.
    Eminim birçok kişinin hayallerini yaşamasını hızlandıracaksınız.
    Saygılarımla
    Murat Türker

    ReplyDelete
  3. Sevgili Murat Kanat ve Murat Türker,

    Yorumlarınız için teşekkürler. Yakında yeni planlarımızı da yazacağım.

    Sevgiler,
    Çağrı

    ReplyDelete
  4. bi kac ay once yaptigim fransa gezisinden sonra, xcity mi teslim almayi bekledigim bu gunlerde turu kendim yapmis gibi oldum.. paylasiminiz icin tesekkurler

    ReplyDelete
  5. geziniz kadar emek verip bunu bizlerle paylasmaniz, sizin gibi motosikletle avrupa turu yapacaklara tahmin ettiginizden daha fazla faydali oldu sanirim. tesekkurler paylasim icin

    ReplyDelete
  6. Güzel ve cesaretlendirici bir tur olmuş, paylaştığınız için teşekkürler. Sanırım pek çok insan için bu tip turların en önemli cesaret kırıcı tarafı iyi bir İngilizceye sahip olmamak, nakit ya da vakit azlığı. Bu sebeple ben size şunu sorayım, özellikle konaklamalarda ve restaurantlarda İngilizcenin idare eder oluşu ile böyle bi tur yapılabilir mi? biliyorum cesaret varsa yapılır denebilir bu soruya ama benim merakım sadece cesaret yeter mi? mesela bir otelde İngilizcesi orta düzeyin az altında kalan bi insan(hadi şöyle diyelim devlet lisesi düzeyi) oda tutarken ya da önceden rezerve etmişse gittiğinde bunu anlatmaya çalışırken çok sıkıntı yaşar mI? Bunu kendim ve tüm ingilizcesi az olan ve gezme hevesindeki insanlar adına soruyorum.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Selamlar, İçiniz rahat olsun Yunanistan ve İtalya'da da orta seviyede ingilizce konuşuluyor. Fakat bence bu seyahatler aynı zananda dilinizi geliştirmek için çok güzel bir fırsat. Dilbilgisinden fazla Türkiye'de uygulanmayan ve bilinmeyen trafik kurallarını bilmek inanın daha önemli. Bence pek sıkıntı yaşamazsınız.

      Delete