Thursday, July 11, 2013

Yamaha X-City ile Avrupa Turu 2. Bölüm - HAZIRLIK

Tarihimizi kesinleştirdik. Ağustos'un 16'sında yola çıkılacak.

Sırasıyla Yunanistan, İtalya, İsviçre, Fransa ve Almanya'ya gideceğiz. Dönüş yolunda da aynı ülkeler de geçilecek fakat farklı şehirlerde konaklanacak bir şekilde turumuzu kurgulamamız gerekiyordu.

Amaç günde ortalama 300 - 350 km. yol yaparak huzur içinde seyahat etmek ve vardığımız şehirde gezecek, eğlenecek vakti yaratmaktı.

Tabi tüm bu yolu scooterla yaparken bir çok açıdan hazırlık yapmak gerekiyordu.

Öncelikle rotamızı kesinleştirdik, ardından kalınacak otelleri belirledik. Booking.com bu açıdan çok yararlı oldu. Park imkanlarının belirlenmesi, otelde internetin olması, harita üzerinden gidilecek hatta motorları koyabileceğimiz yerlerin tespiti açısından işimizi kolaylaştırdı. Otelleri erken belirlemek bize maliyet açısından da çok yarar getirdi. Feribot biletimizi de Igoumenitsa'dan direkt Venedik'e aldık.

Ardından motora yan çanta aldık. Kappa'nın genişleyebilen soft yan çantalarını tercih ettik. Sele altı ve topcase ve ön çanta da buna eklenince bizim için yeterli oldu. Yanımıza olabildiğince az kıyafet aldık. Yaz olduğundan Alpler bile  kadar soğuk olmayacaktı. Bir pantalon ve bir polar ve yağmurluk dışında yer kaplayan birşey yoktu. Tişörtleri günlük olarak kaldığımız otellerde musluğun altında sudan geçirmek yeterli olur diye düşündük. En kötü ihtimalle elimizdekileri atar, kadığımız yerden bir tişört alıp giyerdik. Yan çantaları elbiseler için, topcase'i de motorun malzemeleri için kullandık. Geriye sadece elektronik aletler kaldı ki (bilgisayar, fotoğraf makinası, şarj aletleri) onu da motorun önüne yerleştirdiğimiz bir kappa çanta ile çözdük. Scooter'ın tüm ağırlığı arkada olduğundan öne 3 kilo bile olsa bir ağırlık koymak ön lastiğin yol tutuşunu inanılmaz derecede iyileştirdi.


Planlanan tur 4300 km. olduğundan hemen yola çıkmadan önce motoru bakıma soktuk. Servise uzun yola gideceğimizi tembih ederek tüm bakımda adamlara kan kusturdum. En sonunda dayanamayıp "Abi, uzun yol deyip duruyorsun, nereye yolculuk" deyince Usta, "Almanya" dedim. Gözlerindeki ifadeyi hala unutmuyorum. Akabinde anahtarı alıp yutkunarak her civatayı somunu tekrar kontrol etti. :))

Bu planlamaları yaparken hayat devam ediyordu tabi. İş yerinde herkes sanki kendisi bu tura çıkacakmış gibi benden günlük rapor alıyordu. Nasıl gidiyor, sıkıntı var mı, elimizden bir şey gelir mi..... sağolsunlar bana çok destek oldular.

Bu arada şirketin web sitesi ile alakalı bir toplantıda beraber çalıştığımız Codingmedia'nın sahibi Mert'e toplantı sonunda hangi GPS'i almamın daha iyi olacağını sordum. Malum teknolojiden anlayan insanların fikirleri her zaman değerlidir.

Bizim toplantımızdan sonra başka bir toplantısı olduğunu bildiğim Mert nezaketen bana 5 dakika daha ayırdı ve GPS'i ne için kullanacağımı sordu. Ne için kullanacağımı öğrenerek bana daha doğru bir cevap verebilecekti. Ben de kendisine motosikletle bir gezi yapmayı düşündüğümü söyledim. Uzun yıllar motor kullanmış olan Mert ne tarafa gideceksiniz diye sordu. Sorarken tüm planlarının biraz sonra değişeceğini, gecikmekte olduğu toplantıyı iptal edeceğini ve bir buçuk saat daha oturduğu koltukta oturmaya devam edeceğini bilmiyordu. :)

Almanya dedim ve önümdeki bilgisayarı açarak hazırlamış olduğum rotayı ve planlamayı açtım. Kaç motor gidiyordunuz diye sorunca tek başınayız dedim. O andan itibaren seyahatimize bir çift daha katılma kararı aldı. Mert ve İglem.... Ama bir sorun vardı. O yolu yapacak motorları o an için yoktu.

Ben o hafta bir GPS aldım; Mert ise bir T-MAX 530 satın alarak hızlı bir şekilde seyahate hazırlık yapmaya başladı. Otelleri ve rotayı Kanyon'da buluşarak tekrar gözden geçirdik. Yerlerimizi rezerve ettik.

Tarih gitgide yaklaşıyordu. Yapılması gereken tek bir işlem daha kalmıştı. Vizelerimiz zaten vardı fakat motor için green card almak ve Turing'den anlamsızca alınan Beynelminel Şoför Ehliyetname'sini yenilemek önemliydi.

Bu arada Minoan Lines'dan aldığımız bir e-mail Venedik hattının kapandığını, dilersek Ancona'ya indirimli olarak gidebileceğimizi, dilersek de iptal ederek ücretin geri ödenebileceğini belirtti. Her ne kadar istemesek de hem gidişte hem de dönüşte 200-250 km. fazla yapmak zorunda kaldık, çünki biletlerimizi Ancona'ya çevirdik.

Bu işlemleri de tamamladıktan sonra, yolculuğumuza hazırdık.

15 Ağustos'ta çantalarımızı topladık, motorlarımızı yıkadık ve ertesi gün sabah 6 gibi Mahmutbey Gişeler'de hazır olacak şekilde herşeyi organize ettik.



Gezide yaşadıklarımızı okumak için diğer bölümlere geçebirilirsiniz....
.......

*Katılımcılar: Çağrı Nakipoglu, Eda Pakkan, Mert Hüseyinoğlu, İglem Kayıhan Hüseyinoğlu

3 comments:

  1. merhaba beğenerek okudum tebrik ederim. bende kız arkadaşımla ağustos ayında yunanistan üzerinden italya yapıp aynı şekilde geri geleceğim kısmetse, eğer istanbuldaysanız görüşmek tecrübelerinizi paylaşmak isteriz. iyi günler dilerim

    ReplyDelete
  2. Merhabalar, yorumlarınız için teşekkür ederim. İstanbul'dayım. Müsait bir zamanda görüşelim.benim için hafta içi daha uygun olacaktır. e-mail adresim: cagrinakipoglu@gmail.com

    ReplyDelete
  3. İçimizdeki gezgin ruhu mıncıklayan bir yazı olmuş. Videolarız da oldukça başarılı. Tebrik ederim.

    ReplyDelete