Monday, July 15, 2013

Yamaha X-City ile Avrupa Turu 4. Bölüm - ASPROVALTA - METEORA

Sabah kahvaltımızı ettikten sonra plaja indik, denize girdik. Öğlen yemeğimizi yedikten sonra Meteora için çantalarımızı motosikletlere taktık ve yola koyulduk.


Önümüzde yaklaşık 300 km. yol vardı. Yolun çoğu kısmını otobandan gerçerek tamamlamak zorundaydık. 






Yunanistan otobanlarındaki en büyük sıkıntı benzin istasyonlarının otoban dışında olması. Her benzin ihtiyacınızda otobandan bir iki kilometre dışarı çıkmak zorunda kalıyorsunuz. İstasyonlarda her ne kadar İngilizce bilmeselerde sizi güleryüzle karşılıyorlar ve anlaşıyorsunuz...



Otobandan Grevena'ya kadar gelip oradan 60 kilometrelilk bir köy yoluna girdik. Köy yoluna girmemizle topografik yapı Meteora'da göreceklerimizin habercisi gibi karşıladı bizi.



Meteora'ya yaklaştıkça dağlar bizi karşılamaya başladı. Kalacak yer olarak çevre köylerden Kastraki'yi seçmiştik. Köyün en sonunda Adrachti Pyrgos diye bir otelde konakladık.

“Meteora” kelimesinin sözlük anlamı “ gökyüzünde asılı ” demek. Ortodoks keşişler Hristiyanlığın ilk dönemlerinde inzivaya çekilmek, Tanrı’ ya daha yakın , dünyevi konulara ise daha uzak olmak amacıyla bu manastırları yapmışlar. Bir diğer sebep ise, keşişlerin Ortodoksluğu Osmanlı egemenliğinden korumak amacıyla bu bölgeye kaçmalarıymış. Her bir manastır 300 m. kadar yükseklikteki kayaların üzerine yapılmış. İnsan ilk gördüğünde inanamıyor, çok etkileyici, manzara muhteşem. Bir rivayete göre de Türk istilasından korunmak için çıkmışlar tepelere...


Otele yerleştikten sonra balkona çıkınca dağlar bizi karşıladı.





Havanın kararmaya başlamasıyla köye indik ve kendimize yemek yiyecek bir taverna bulduk.  Köyde yetişen hayvanların etlerinin biraz sert olduğu uyarısıyla herkes birer steak söyledi. İglem, Yunan salatasını her zamanki gibi bizimle paylaşmadı :) Biz de bir tane İglem'e bir tane de bize Yunan salatası söyledik. Gelen steak'ler inanılmaz büyüklükte ve lezzetteydi. Tıka basa doyduk, dilediğimiz kadar içtik, güleryüz gördük ve 4 kişi için ödediğimiz hesap 60 Euro'du. 










   


Ertesi sabah uyandığımızda, gün ışığında dağlar daha da güzel görünüyordu. Küçük bir köy içi yürüyüş sonrası kahvaltı ettik ve otelden verilen dağ haritasını da inceleyerek motorlarla Meteora turuna başladık.











Manastırlar'dan bazılarını ziyaret edecektik. Hepsini gezmek 2-3 günümüzü alırdı. Dağ yolunda motor kullanmak çok zevkliydi.

Manastırları ziyaret edecek kadınların etek giyme zorunluluğu olduğunu öğrendik. Aklınızda bulunsun. İstanbuldan 890 km. uzakta olan bu bölgeyi herkesin görmesini öneririm :)




























Turumuzu  bitirdikten sonra öğle yemeğimizi yedik ve Yunanistan'daki son durağımız olan Igoumenitsa'ya yola çıktık. Gece saat 22:30'da kalkacak feribota geç kalmamalıydık.




......

*Katılımcılar: Çağrı Nakipoglu, Eda Pakkan, Mert Hüseyinoğlu, İglem Kayıhan Hüseyinoğlu

No comments:

Post a Comment